Azınlık dendiğinde sayıca az olmak aklımıza gelse de gücü elinde bulunduranlar tarafından dezavantajlı konuma itilen kişileri azınlık olarak tanımlamak daha doğru bir yaklaşımdır. Azınlık olmak kişinin herhangi bir özelliğinden kaynaklanmaz sadece toplum baskısıyla bazı gruplar ve kişiler azınlık konumuna itilir. Bu bakımdan azınlık olmak ve azınlık temelli bir ayrımcılığa maruz kalmak kişisel bir problem olmaktan çok toplumsal bir sorundur. Örneğin, engelliler, LGBTİ+ bireyler, kadınlar, farklı etnik ve dini gruplar yalnızca ülkemizde değil dünyanın pek çok farklı yerinde sayıca az olmadıkları halde toplum tarafından azınlık olarak değerlendirilmekte ve dezavantajlı konuma itilmektedirler.
Azınlık konumuna itilen bireyler yaşamın hemen her alanında olumsuz deneyimlere maruz kalabilmektedirler. Azınlık bireyler özgür ve rahat bir şekilde eğitim almakta dahi zorluk yaşamakta ve mücadele vermek zorunda kalmaktadırlar. Bunun yanı sıra çalışma hayatında da pek çok engelle karşı karşıya kalmaktadırlar. Çoğu işletme ve özel kuruluş işe alımlarda azınlık konumuna itilmiş bireyleri tercih etmemektedir. Bu ve benzeri yaşam deneyimleri azınlık konumundaki kişilerin duygusal olarak daha fazla yıpranmasına ve psikolojik problemler yaşamalarına sebep olabilmektedir. Ayrımcılığın fazlaca yaşandığı toplumlarda kişi bu olumsuz muameleyi içselleştirip sorunun kendisinde olduğunu düşünebilir. Bu dayatma kişinin kendisini değersiz hissetmesine, mutluluğu hak etmediğini düşünmesine neden olabilir. Her ne kadar kalıcı çözüm toplumun değişimiyle mümkün olsa da bireysel olarak baş etme yöntemlerini öğrenmek de mümkündür.
Ayrımcılıkla baş etmenin en etkili yollarından biri hiç şüphesiz sosyal destek alanları oluşturabilmek. Eğer azınlık bir bireyseniz muhtemelen hayatınızın belli döneminde dışlandığınız veya kimliğinizi açıklamaktan korktuğunuz zamanlar olmuştur. Bu deneyimi yaşamak sizi anlayacak kimsenin olmadığını ve ömür boyu yalnız kalacağınızı düşünmenize sebep olabilir. Ancak unutmayın ki dünyanın pek çok yerinde sizinle benzer deneyimleri yaşayan insanlar var. Gerek sosyal medya, gerekse bazı dernekler aracılığı ile bu insanlara ulaşmanız ve kendinize destek bulmanız mümkün. İnternetin bu gücünden faydalanmaya çalışın. Duygu ve düşüncelerinizi paylaşabildiğiniz insanlar buldukça mevcut problemlerinizle daha güçlü bir şekilde baş edebildiğinizi göreceksiniz.
Sosyal desteğin tek başına yeterli olmadığı durumlarda psikolojik destek alabilmek yaşadığınız stresi azaltmanızda ve yeni bakış açıları geliştirmenizde yardımcı olacaktır. Özellikle pandemi dönemi ile yaygınlaşan online psikoterapiler ile internetin olduğu herhangi bir noktadan hızlı ve kolay bir şekilde psikolojik destek alabilmeniz mümkündür.
Yenibenlik.com ailesi olarak ayrımcılığın her türüne karşı ve her zaman sizin yanınızdayız. Azınlık konuma itilmenin sizden kaynaklanmadığının, toplumsal dayatmaların bir ürünü olduğunun farkındayız. Psikolojik desteğe ihtiyaç duyuyorsanız güvenle sitemizdeki terapistlerimizi tercih edebilirsiniz. Terapi kendinize verebileceğiniz en güzel ve en özel hediyedir.