FOMO Nedir?

 

 FOMO, gelişmelerden geri kalma veya kaçırma korkusu, olası ödül vaat eden deneyimleri, fırsatları veya bağlantıları kaçırma kaygısını tanımlayan durumu ifade eder. FOMO (fear of missing out) hisseden bir birey, bulundukları ortamdan dışlandığını veya hayatın akışında gerçekleşen olayların gerisinde kaldığını hissederek kendisini başkalarıyla karşılaştırdığı bir duygu haline girer.

FOMO Neden Olur?

FOMO, ilk olarak 2000 yılında bir pazarlama uzmanı olan Dr. Dan Herman tarafından tanımlandı. Başlarda pazarlama ve işletme alanında şirketlerin davranışlarını tanımlamak için kullanılan bir terimken Dr. Hermann gelişmelerden geri kalma korkusunun cep telefonları, sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları ile anlam değiştirerek çok boyutlu bir hale geldiğini vurguladı. Herman’a göre sosyal medyanın herkesin herkesi gerçek zamanlı izleyebilmesine izin vermesiyle insanlarda yetersizlik hissi artarak memnuniyetsizlik duygularına daha da yaygınlaştı.

Ek olarak, kaçırma korkusunu şirketlerin tüketicilerini manipüle etmek için kullandıklarını görebilirsiniz. Reklamlarda sıklıkla geçen “Hayata geç kalma, geride kalma!” gibi sloganlarla tüketicilerin atılganlığını tetikleyerek satın almaya ve tüketmeye ittiğini gözlemlemek kolaylıkla mümkün.

Belirtileri

  • Başkalarının siz yokken daha keyifli vakit geçirdiğinden endişe etmek.
  • Bireyin kendisinden şüphe etmesine neden olacak derecede kıyaslama yapması.
  • Sosyal veya profesyonel çevreyle sürekli bağlantıda kalma veya onlarla devamlı irtibat halinde olma konusunda kuvvetli bir dürtü.
  • Fırsatları kaçırma korkusuyla her aktiviteye veya sorumluluğa "evet" cevabını vermek/ her aktivitiye dahil olmak.
  • Yeni bir değişenin dikkati dağıtması nedeniyle konstantre olmakta zorluk.
  • Bireyin kendisi dışında herkesin daha eğlenceli, zengin, mutlu ve sağlıklı hayat yaşadığı hissine kapılması.
  • LinkedIN, Instagram gibi sosyal medya platformlarında geri kalmamak adına gündelik hayatı aksatacak derecede fazla vakit geçirmek.

Nasıl Başa Çıkılır?

FOMO, öncelikle memnuniyetsizlik duygularına yol açarak kişide düşük öz saygıya neden olur. Davranış maladaptif bir şekilde devamlılığını sürdürürse birey depresyon veya kaygı bozukluğu da deneyimleyebilir. Peki FOMO ile nasıl başa çıkılabilir?

  1. Sosyal medya hayatın “en” karelerinin paylaşıldığı platformlardır. Bir mükemmellik illüzyonunda gerçekliğin çarpık bir görüntüsünü oluşturarak tüm hayatın aynı mükemmellikte yaşandığı hissini verir. Halbuki herkesin hayatı iniş ve çıkışlarla doludur. Huzurlu bir zihin için bunu unutmamak gerekir.
  2. Hayat tek bir deneyimden ibaret değildir. Aksine, sürprizlere gebe olan bir deneyimler bütünüdür. Bunu içselleştirin ve bir tanesini kaçırmanın hayatı kaçırmak anlamına gelmediğini kendinize hatırlatın.
  3. Bazen "hayır" demek huzurlu bir yaşam için gereklidir. Suçluluk duymadan mola verme özgürlüğünüzü baltalamayın.
  4. Gerçek hayattaki bağlantılarınızı sağlıklı iletişim ve kaliteli zaman ile güçlendirerek sosyal bağlantılarınızın üzerinizdeki etkisini azaltın.
  5. Önceliklerinizi tanımlayarak isteklerinizin önem sıralamasını netleştirerek üstünüzdeki “her şeyi yapma” baskısını hafifletin.
  6. Sosyal medyada çok fazla zaman geçiriyorsanız azaltın ve sosyal hesaplarınızı kullanma sürenizi kontrol altına alın.
  7. Sizde sürekli geri kalıyormuş hissi yaratan hesapları takipten çıkın veya takipten çıkamayacağınız bir durumdaysanız sessize alın.