Günümüzde psikoterapinin popülerliğindeki artış onunla ilgili olduğu düşünülen ancak aslında yanlış olan pek çok bilginin türemesine sebep olmuştur. Bunda elbette ülkemizde, psikoterapistliğin içeriğini ve sınırlarını tanımlayan yasaların olmamasının büyük bir payı var. Bu yazıda psikoterapi ile ilgili bilinen bazı yanlış bilgilere değinerek bu konuda gerçekçi bir bakış açısı oluşturmaya çalışacağız.
Psikoterapinin çeşitli psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde etkili olduğuna yönelik güncel bilimsel standartları sağlayan pek çok çalışma mevcuttur. Bu çalışmaların her biri farklı psikoterapi yöntemlerinin etkililiklerini aynı ya da farklı psikolojik rahatsızlıklar üzerinde test etmiştir. Sonuçlar psikoterapilerin çeşitli psikolojik rahatsızlıklar için en az ilaçlar kadar etkili bir tedavi yöntemi olduğunu ortaya çıkarmıştır. İlaçlar kullanıldıkları süre boyunca çeşitli rahatsızlıkların belirtilerini gidererek etki göstermektedir. Psikoterapiler ise daha çok kişinin düşünme biçimini değiştirmeyi ya da kişiliğini kalıcı olarak dönüştürmeyi hedefler. Elbette hedeflerin daha kısa vadeli ve çözüme odaklı olduğu psikoterapi yöntemleri de bulunmaktadır.
Psikoterapiyi anlatan en iyi tanımlardan bir tanesi onun bir "konuşma tedavisi" olduğunu belirtir. Birisiyle konuşmak ne karmaşık teknolojik cihazların kullanımını ne Latince sağlık terimlerini ne de adını içindeki etken maddeden alan ilaçların kullanımını içerir. Psikoterapinin bir tedavi şekli olarak sadece konuşmayı içermesi onun çok basit ve herkes ile gerçekleştirilebilecek bir konuşma olarak algılanmasına sebep olabilmektedir. Ancak psikoterapide gerçekleşen konuşma ile günlük sohbet arasında çok önemli farklar vardır. İlk olarak psikoterapistin sizinle psikoterapi bağlamı dışında herhangi bir ilişkisi yoktur. Bu hem karşı tarafa hem kendinize dürüst olmanızı kolaylaştıran bir durumdur. İkinci olarak psikoterapinin odağı sizsinizdir. Psikoterapist sadece size faydası olduğunu düşündüğü zamanlarda size faydası olacak şekilde sizinle ilgili olarak konuşur. Üçüncü olarak psikoterapistin konuşması sizin anlattıklarınızı derinleştirmek ve netleştirmek, onlardaki çelişkileri açığa çıkarmak ya da onların sebepleri ile ilgili bazı noktaları vurgulamayı içeren sözel teknikler içerir. Tüm bu sözel tekniklerin uygun yer ve zamanda, size faydalı olacak şekilde uygulanması, psikoterapistin herhangi bir arkadaşınızın sahip olmadığı kuramsal ve pratik bazı yetkinliklere sahip olmasını gerektirmektedir.
Psikoterapist danışana etkililikleri bilimsel çalışmalar ile kanıtlanmış bazı teknik yöntemler (örn: rahatlama egzersizleri, zaman planlama teknikleri vb.) dışında herhangi bir tavsiye vermez. Bir psikoterapistin size ilişkileriniz, hayatınızda alacağınız kararlar ya da bir konuda ne yapmanız gerektiği ile ilgili tavsiye vermesi mümkün değildir. Psikoterapi sırasında böyle bir durumun gerçekleşmesi psikoterapistinizin yetkinliği ile ilgili soru işareti oluşturabilecek en önemli belirtilerden bir tanesidir. Psikoterapist tavsiye vermek yerine tavsiye verilebilecek konudaki düşünce, duygu ve davranışlarınızın netleşmesine yardımcı olur. Herhangi bir karar verilecekse bunun sizin tarafınızdan verilmesinin önünü açmaya çalışır. Kısaca söylemek gerekirse psikoterapist hayatınızın sorumluluğunu sizin yerinize almaz ancak bunu sizin yapmanıza yardımcı olmaya çalışır.
Psikoterapi mucizevi bir şekilde ve bir anda hayatınızı düzeltebilecek bir süreç değildir. Günümüzde psikoterapi görüşmeleri en az haftada bir kere olacak şekilde gerçekleştirilir. Farklı psikoterapi yöntemleri amaçlarına göre farklı süreler boyunca devam etmektedir. Belli ve temel psikopatolojik bir soruna odaklanan ve o sorunu kısa vadede çözmeyi amaçlayan bilişsel davranışçı terapiler 10-12-16-20 seans kadar sürebilirken, kişilerarası ilişkilerdeki problemlerin çözümü ve kişiliğin değişimini hedefleyen psikodinamik psikoterapi ya da şema terapi gibi yöntemler 2-3 yıl ya da daha uzun süreler devam edebilir.
Özetlemek gerekirse psikoterapi etkililiği kanıtlanmış, bir arkadaş ile sohbetin ötesinde süreçleri içeren, psikoterapistin size tavsiye vermediği aksine sizin kendinize tavsiye verebilecek hale gelmenize yardımcı olan ve etkisini uzun vadede gösteren bir psikolojik tedavi yöntemidir.