Takıntı Zorlantı Bozukluğu ve Tedavi Şekilleri

 

Takıntı-Zorlantı Bozukluğu (TZB) toplumda en çok ilgi çeken ve zaman zaman da karikatürize edilen bir rahatsızlıklardan bir tanesidir. TZB kişinin zihnine rahatsız edici ve tekrarlayan düşünce, imaj ve dürtülerin geldiği ve kişinin bunlar ile başa çıkmak için zorlantılı ritüelistik eylemlerde bulunduğu bir rahatsızlıktır.

 

 

Kişi genelde rahatsız edici zihinsel içeriklerin gerçek dışı olduğunun farkındadır ve zihinsel içerikler ile mücadele etmek için çeşitli fiziksel ve zihinsel davranışlara başvurur. Örneğin bir hastalığın bulaşacağı korkusu ile dakikalarca el yıkamak fiziksel bir davranış iken, kişinin içinden sevdiği birisinin ölümünü engellemek için söylediği bir kelime ya da aklına getirdiği bir düşünce zihinsel davranış örneğidir. Bu sebeple zihinsel ritüellerin dışarıdan tespit edilebilmeleri fiziksellere göre daha zor olmaktadır. Başvurulan davranışlar rahatsız edici zihinsel içeriklerin ortaya çıkardığı kaygıyı azaltmaya yardımcı olsalar da kendileri de rahatsız edicidir ve zorunlu bir şekilde tekrar edilirler. TZB kişinin hayata dair genel işlevselliğini düşürür ve genelde kronik bir tablo olarak seyreder. Pek çok TZB hastası utanma ve damgalanma gibi nedenler ile hastalıklarından bahsetmekten kaçınmaktadır. TZB’nin çeşitli alt tipleri bulunmaktadır. Bunlardan en başta gelenleri bulaşma, patolojik şüphe ve kontrol etme, zarar verme, istenmeyen cinsel düşünceler, dini takıntılar ve zorlantısız takıntıdır. 

 

Bulaşma: Kişi kirli ve pis olduğunu düşündüğü bir yere temas etmesi sonucu bir hastalık kapacağını düşünmektedir. Bunun önüne geçmek için başta sürekli el yıkamak ve temizlik yapmak gibi çeşitli zorlantılı davranışlarda bulunur. Bulaşma kaygıları, kötü ve ahlaksız düşüncelerin zihni girmesi şeklinde de kendini gösterebilir. 

Patolojik şüphe ve kontrol etme: Kişi yaptığı bir işi gerçekleştirip gerçekleştirmediği ile ilgili olarak sürekli şüpheye düşer ve yapıp yapmadığını kontrol eder. Örneğin, kapıyı kitlediğinden ya da ütünün fişini çektiğinden bir türlü emin olamaz. Bunları yapmış olmasına rağmen tekrarlayan bir şekilde yapıp yapmadığını kontrol eder. 

Zarar verme: Kişinin aklına yakınlarına ya da hiç tanımadığı kişilere zarar verebileceği ile ilgili zihinsel içerikler gelmektedir. Bunları önlemek için bazı büyüsel davranışlarda bulunabilir. 

İstenmeyen cinsel takıntılar: Kişinin aklına kendisine rahatsızlık veren cinsel içerikler gelmektedir. Bunlar kişinin ahlaksız kabul ettiği davranışları, ensesti ya da cinsel yönelimle ilgili takıntıları içerebilir. 

Dini takıntılar: Kişinin dini inancınca yasak ya da küfür sayılacak içeriklerin zihne gelmesini içerir. Kişi bu içeriklere sahip olduğundan ahlaksız olduğunu ve dininden çıkacağını düşünür. 

Simetri ve düzen takıntısı: Kişi yaptığı işlerin tam bir kesinlik içermesine ya da eşyalarının simetrik bir şekilde düzenlemesine yönelik takıntılara sahiptir. 

Zorlantısız takıntı: Bu tipte rahatsız edici zihinsel içerikler ile başa çıkmak için herhangi bir zorlantı davranışı sergilenmez. 

Takıntı-Zorlantı Bozukluğu Nedenleri ve Tedavi Şekilleri

Genel nüfusun yaklaşık %1,5-2'sinin hayatında en az bir kere TZB göstereceği tahmin edilmektedir. Bu rakamın ancak orta ve ileri durumdaki TZB vakalarının yardım almak için başvurmaları sebebiyle gerçekten orandan daha düşük olduğu düşünülmektedir. Kadınlar ve erkeklerde aynı oranda görülmektedir. TZB’nin başladığı ortalama yaş 20’dir. Yine de pek çok TZB hastası belirtilerinin ilk olarak çocukluk ve ergenlik döneminde başladığını ifade etmektedir. TZB’si olan kişilerin başta depresyon, genel kaygı bozukluğu, panik bozukluk, fobiler, yeme bozuklukları ve beden dismorfik bozukluk gibi ek rahatsızlıkları olabilir. Kalıtımsal etmenler (yakın aile bireylerinde TZB tanısı olması) TZB riskini yaklaşık 6 kat arttırmaktadır. TZB’nin nedenbilimi henüz tam olarak çözülememiş olsa da kalıtsal ve çevresel etmenlerin etkileşimi sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir. Hamilelik ve doğum sonrası dönemde TZB geliştirme ihtimali 2 kat kadar artmaktadır. TZB’nin tedavisinde etkili olan yöntemler maruz bırakma ve tepki önleme terapisi ve ilaç tedavisidir. Özellikle psikoterapilerin ve ilaçların beraber kullanılmasının daha iyi bir tedavi sonucu oluşturduğu görülmektedir. Kolay ve hızlı ulaşılabilir olması sebebiyle online terapi seçeneği de etkili bir tedavi yöntemi olarak değerlendirilmektedir.